|
|
|
- Baklava: Baklavah
- Briç (iskambil oyunu): Bridge
- Kazak: Cossack
- Dolma: Dolma (Türkçe' den İngilizceye geçen bir kelime)
- Dolmuş : Dolmush
- Döner: Doner
- Efendi: Effendi (Türkçe' den İngilizceye geçen bir kelime)
- Ordu: Horde (Türkçe' den İngilizceye geçen bir kelime)
- Yeniçeri: Janissary (Türkçe' den İngilizceye geçen bir kelime)
- Kebap: Kebab (Türkçe' den İngilizceye geçen bir kelime)
- Han: Khan (Türkçe' den İngilizceye geçen bir kelime)
- Köşk: "Kiosk" olarak geçtiği söylense de sözcük aslında Almanca'da büfe anlamına gelmektedir
- Kısmet: Kismet
- Kımız: Koumiss
- Paşa: Pasha (Türkçe' den İngilizceye geçen bir kelime)
- Şiş: Shish
- Sultan: Sultan (Türkçe' den İngilizceye geçen bir kelime)
- Tavla: Tavla (Türkçe' den İngilizceye geçen bir kelime)
- Lale: Lale. (Türkçe' den İngilizceye geçen bir kelime)
- Turkuaz: Turquoise
- Yoğurt: Yoghurt (Türkçe' den İngilizceye geçen bir kelime)
- Bulgur: Bulghur (Türkçe' den İngilizceye geçen bir kelime)
- Pazar: Bazaar
- Türkçe: Turkish
- Türkiye: Turkey (Eğer baş harfi küçük ise Hindi anlamına, büyük ise Türkiye anlamındadır. Ancak cümle içerisinde anlamı değişebilir.)
- Telefon: Telephone (İngilizce' den Türkçeye geçen bir kelime)
|
|
|
|
|
|
|